FACİALAR, FELAKETLER VE BİZ…OYSA SADECE İNSAN OLMAK YETERLİYDİ.
Sanki kaderimizmiş gibi yaşadığımız facialara, ‘felaket’ diyerek üstü örtülüyor.
‘Felaket’ dediğimizde bunun insanüstü durum olduğuna, Allah’tan geldiğine inanırız.
Oysa yaşadıklarımızın tamamı, insanın oluşturduğu facialardır.
Bu faciaların olmaması için öyle çok üstün bir duruma gerek de yok aslında.
Sadece ‘insan’ olabilmek yeterliydi.
Kaçak yapı yapanlar, kaçak da yapıyor olsa, depreme dayanıklı yapacak kadar insan olabilselerdi.
Tren raylarını döşeyenler, düz yolda rayları sağlam döşeyebilecek kadar insan olabilselerdi.
Madeni kaçak işletenler, denetime gerek duymayacak, önlemleri alacak kadar insan olabilselerdi.
Ormanları koruyacak kadar, insan olabilselerdi.
Su yatağına binalar yapmayacak kadar insan olabilselerdi.
Yani kısacası yaşadığımız onca facialarda, çığlık çığlığa ölenlerin ardından ağlayıp yas tutacak durumlara gelmeden, sorumlular birazcık insan olabilselerdi, yok yere ölmezdi onca canlar.
Para vampirleri, insan olmanın erdemini bir kerecik olsun yaşayabilmiş olsalardı, ne tren rayları çöker, ne madenler patlar, ne oteller, ormanlar yanar ne de depremlerde çığlık çığlığa ölmezdi anneler, gençler, çocuklar, nineler.
Yaşadığımız tüm faciaların ve onlarca canın pisipisine yanıp gitmesinin aslında tek gerçeği var.
Ülkeyi yönetenler birazcık ‘İNSAN!’ olabilselerdi o zaman yaşanmazdı bütün bunlar.
Ne kadar bahane üretirlerse üretsinler, ne kadar ‘Felaket’ derlerse desinler asıl felaketimiz ve facialarımız bizi yönetenlerin insanlıktan, insani erdemlerden yoksun olmalarıdır.
Durumumuz bu kadar açık ve net…