ÖLÜDENİZ’İ ÖLDÜRÜYORLAR

Yalnızca ülkemizde değil dünyada da turizm fotoğrafı olan Ölüdeniz’in kalbine hançeri sapladılar.

Ölüdeniz kumsalı tesislerle işgal edildi. Kumsal boyunca her yüz metrede bir yapılan tesis kumsalı kapladığı gibi yakın gelecekte deniz de yok olma tehlikesini yaşıyor.

Ülkemizin gururu olan ve önceki yıllarda her yıl ‘Mavi Bayrak’ alan Ölüdeniz rançılara, iktidarın beslemelerine kurban edildi.

Belcekız tarafında denize akan kirli sular, tur teknelerinin döktüğü sintineler, yakın gelecekte Ölüdeniz’de artık denize bile girilemeyecek durumda olabilir.

Kumsala tesis yapılmasına izin verenler, buraya tesis yapanlar Ölüdeniz’i öldürmek için el ele vermişler, Ölüdeniz’i çıkarları için öldürüyorlar.

Ne Fethiye Belediyesi, ne de Muğla Büyükşehir Belediyesi konuyla ilgilenmiyor.

Sezonun ilk turistleri ise bu durumu hayretle karşılıyor ve ‘Böyle bir şeyi nasıl yapmayı düşünebiliyorlar?’ diyerek hayretlerini gösteriyor.

1983 yılından beri Fethiye’ye ve Ölüdeniz’e turist getiren ve Fethiye turizmine büyük katkıları olan
Ghislain Charles Sireılles: “Dalaman havalimanına İngiltere’den ilk sivil uçağı getiren benim. O günden bugüne kadar Fethiye ve Ölüdeniz’e geliyorum. Her geçen yıl daha kötüye gittiğini görmek beni çok üzüyor.

Aklım almıyor. Faralya özel bir şirkete verilmiş ve orada yüzlerce ağaç kesilecek. Ölüdeniz plajında gördüklerime inanmıyorum. Aklım almıyor. Böyle bir şeyi nasıl yapabilirler? Buna nasıl izin verilir? Gerçekten anlamakta çok zorlanıyorum. Korumamız gereken her yeri mahvediyorlar.

Yönetmen Leyla Yılmaz: “22 yıldır senede ikiz geldiğim yerdir Ölüdeniz. Bu gördüklerime inanmıyorum. Gerçekten çok kötü bir durum bu yapılanlar. Kumsalı koruması gerekenlerin, kumsala tesis yapmaları anlaşılır gibi değil. Buna nasıl izin verilir?”

Siyasal iletişim uzmanı Ateş İlyas Başsoy: “Ölüdeniz Allah’ın bize en güzel hediyesi. Eğer cennet varsa bence cennet burası. Ancak biz cennetimizi öldürüyoruz. Ölüdeniz üzerine titrememiz, gözümüz gibi korumamız gereken bir yer. Bunu devlet sorunu olarak düşünmemiz devletin koruması gerekiyor. Ölüdeniz’in yok olmasına izin verilmemeli. Bebeği korur gibi nadiden bir mücevheri korumamız gerekir gibi korumamız gereken bir yerin talan edilmesine nasıl izin verilir? Aklın tutulmasıdır bence bu”

Almanya’dan tatile gelen Meral Polat: “Öncelikle doğal yapıyı korumamız gerekir. Hani ‘turistler doğal ortamı, güzel yerleri sever’ diye değil de ‘bizim olan bu nadide yerleri korumalıyız’ diye düşünerek sahip çıkmalıyız. Ancak görüyorum ki birçok güzel yerlerimiz gibi Ölüdeniz’de yok ediliyor. Gördüklerimden dolayı gerçekten çok üzüldüm”