ANLAMLI BİR GALİBİYET…

Herkesin merakla beklediği ve bir tarafın sevinip bayram ettiği, diğer tarafın ise
şampiyonluğunun önüne set çeken bir maç oldu. Buca spor için çok önemli ve lideri yakalama fırsatı
olan maç adeta kabusa döndü. Fethiyespor içinde bakılacak olunursa belki de sezonun en tempolu
maçlarından birini oynadık diyebiliriz. Hatta maçta her iki takıma da gidip gelen skor avantajı
sağlanacak ilk yarı seyrettik. Seyircinin de maça ilgisi maç atmosferini daha da yukarı taşıdı. Hatta
oyuncuları hep oyunun içerisinde tutan bir çoşku vardı diyebiliriz türübünlerde. İlk yarı biraz kör
döğüşü biraz da diş gösterisi ile geçti. Her iki takımda ara ara kaleyi yokladılar ancak kalecileri extra
bir sıkıntıya sokacak pozisyonlar olmadı. İki takımda kontrolü elinde tutmak istedi. Sadece 1 pozisyon
vardı Ali Ceylan’ın sol taraftan içeri girip kalecinin üzerinden gol yapmak istediği, ama kaleci burada
başarılı bir kurtarış yaptı. Birde göze çarpan diğer konu ise bu Buca defansının bu kadar az gol
yemesini çözemedim. Arkaya ve araya çok adam kaçıran bu kadar hata yapan Buca nasıl bu kadar az
gol yedi çözmek zor.
İkinci yarıya gelecek olursak da yine sert ama dişe diş bir mücadele olduğunu söyleyebiliriz.
Her iki takımında kazanmak oyun içerisinde hamleler yapması seyir zevkini de arttırdı . Bir de Buca
tarafına bakıldığında tecrübeli ayakların olması bize karşı pek işe yaradı diyemeyiz. Hoş bazı
pozisyonlarda sıkıntılı anlar yaşamadık değil ama yine de iyi direnç gösterdik. Oyunun geneline
bakılacak olursak her iki takımda birbirinin açıklarını kolluyorken o şans bize doğdu. Tekrar gibi olacak
ama bu takımın defansının bu kadar hata yaparak nasıl 17 gol yediği de hayret verici. Sonuç olarak
ataklarımızı sıklaştırınca iyi gününde olmayan defansı arka arkaya gelen gollerle gafil avladık ve mutlu
sona ulaşan biz olduk. Bu galibiyet bize artı yazarken Buca tarafına hiç iyi gelmeyecek gibi görünüyor.
Diğer bir konu ise seyirci faktörü. Spor önce saygıyı ve sevgiyi halka aşılamak amaçlı olmalı. Dakika bir
küfür ve holiganizm ve tansiyonu tırmandırmak hiç hoş olmadı. Buca taraftarı daha maçın başında
maç kadroları açıklanırken başlayıp maçın sonuna kadar en büyük biziz edasıyla küçümseyici ve tahrik
edici tavırları olayları iyice tırmandırdı. Bizim taraftarlarımıza gelicek olursak da bizde sütten çıkmış ak
kaşık değiliz. Tansiyon yükseldikçe biz ateşi harlamakdan geri kalmıyoruz. Sağduyu ve sükûneti
korusak ve bize yapılan tahriklere gülüp geçsek ve tepki vermesek rakip daha da kendini yiyip
takımları gibi demorolize olacaktı. Ama onlara bizde uyunca önümüzdeki maçlar için cezanın
kapısında bekleyen ve durduk yere kulübü de zarar aşamasına getirdik maalesef. Burada en önemli
olgu sürü psikolojisine uymamak ve sakin kalmaktı. Ama ne hikmetse ateşe benzinle gitmek
ruhumuzda var. İnşallah raporlar alehte olmazda ligin geri kalan maçlarını seyircisiz oynamayız.
Seyircisiz oynama mevzusu da şundan dolayı diyorum. Eskiye dönük mimli olduğumuz için bize karşı
biraz daha toleranssız olunuyor maalesef federasyonumuz. Bakalım ne gibi bir karar verilecek
önümüzdeki hafta belli olur.
Alınan bu puanlarla da artık iyice rahatlamış ve ligin geri kalanını spor amaçlı ve sosyal etkinlik
olarak kapatacağız gibi duruyor. Ligin geri kalan maçları için sakatların iyileşmesi ve maç eksiklerinin
giderilmesi, genç ve tecrübe ihtiyacı olan arkadaşların süre alıp önümüzdeki sezon için güzel bir fırsat
oldu. Bu süreçten sonra önümüzdeki sezonun kadro yapılanması ve kemik kadro oluşturmaya
başlamak daha doğru olur. Dolayısıyla da sezon başında yana yakına o topçu senin bu topçu benim
diye koşuşturma içerisine girmeyiz. Daha planlı ve daha rahat bir sezon başlangıcı yapmamız bizim
açımızdan doğru bir hamle olacaktır. Her sezon sil baştan bir kadro oluşumu hem yönetimi hem
camiayı da yoruyor. Mevcudu değerlendirip üzerine takviye yapmak daha doğru ve sorunsuz olacağı
kanısındayım. Ligin geri kalanında, içeride bu hafta Pazar günü Balıkesir maçı ve iki hafta sonra da
Trabzon maçı kaldı. Kalan maçlarda artık güzel ve rahat bir futbol izlemek temennisiyle sizleri
kalbimize sahip çıkmaya davet ediyorum.
Saygılarımla…